Bize Sorun

TAZMİNAT HESAPLAMA

Trafikte kimse kaza yapmak istemez. Ancak zaman zaman yaşanan kazalar mal yada can kaybına neden olmaktadır. Artan araç sayısına bağlı olarak trafik kazalarında yaşanan artışlar görülüyor. Bu kazaların bazıları sadece yaralanma yada araç hasarı ile sonuçlanıyor olsa da, istenmeyen ölüme de sebep olabilmektedir. Bu durumlara karşı trafiğe çıkan her aracın yaptırmakta zorunlu olduğu trafik sigortası devreye girmekte ve tazminat hakkı ortaya çıkmaktadır. Araç kaskosundan farklı olan bu zorunlu trafik sigortası, uzman danışmanlık firmaları ile çalışma yürüterek hakkınız olan bedelin alınmasına yardımcı olacaktır.

Yasal zorunluluk olan zorunluk trafik sigortası, oluşan trafik kazası sonrasında devreye girer. Bu sigorta ile araç sahiplerinin kazada karşı tarafa vereceği zararlar teminat altına alınmaktadır. Sigorta ile sadece araç hasarları için bir güvence söz konusu değildir. Zorunlu trafik sigortası ile kaza sonucunda ölüm veya yaralanma olması durumuna karşı da kusur oranına göre tazminat hesaplaması yapılması gerekiyor ve buna bağlı ödem yapılıyor. Tazminat hesaplaması aşamasında, ölüm ve yaralanma tazminatını alabilmek içim mevzuata hakimiyeti olan uzman danışmanlık firmaları ile çalışma yürütmek daha iyi sonuçlar alınmasını sağlayacaktır. Bu hesaplama esnasında; zorunlu trafik sigortalarının maddi zararlar teminatı, sağlık giderleri teminatı, sürekli sakatlık teminatı, destekten yoksun kalma teminatı olmak gibi dört ana başlığın bulunduğunu unutmamak gerekiyor.

Zorunlu trafik sigortası kapsamında tazminat hesaplama yapılırken, sağlık giderleri teminatı bulunmaktadır ve bu durum; üçüncü kişilerin trafik kazası dolayısıyla tedavi masraflarını, protez ihtiyacını, organ nakli gibi tedavi masraflarını teminat altına almaktadır. Kazadan dolayı yaşanan yaralanma sonrasında tedavi işlemleri başlandığı andan itibaren tedavi sonuna kadar; tedavi giderleri yanında bakıcı giderleri, kazadan dolayı çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler bu tazminat hesapla aşamasında devreye alınır. İstenmeyen sakatlanma yada ölüm durumlarında da trafik sigortası tazminat hesaplama yapılması gerekir. Kaza sonunda sağlık kurulu ile sabit olarak belirlenen sakatlık yada hafif yaralanmalar için bile tazminat hesaplama yapılarak hak edilen bedel alınabilir. Trafik kaza raporundaki kusur oranına bağlı olarak tazminat hesplaması yapılırken; kaza esnasındaki aylık kazanç ve yaş belirleyici kriter olarak alınacak tazminat miktarını etkileyebilmektedir.

Trafik Kazası Tazminat Hesaplama Nasıl Yapılmaktadır?

Yapılan trafik kazaları sonrasında hiçbir tazminat, öleni geri getirmeyecektir. Ancak destekten yoksun kalma olarak da ifade edilen tazminat, daha çok ölüm tazminatı olarak biliniyor. Bu tazminat alınması için uzman danışmanlık firmaları ile çalışma yaparak; prosedürleri yerine getirmek ve belirlenen süreler içinde başvuru yapmanın zorunluluk olduğunu unutmamak gerekir. Tazminat hesaplama, sigorta poliçesinde yer alan esaslara dayanırken ölen kişinin yakınları tarafından kazanılır. Bu tazminat hesaplamasında ise ölen kişi esas alınır. Uzman danışmanlık firmasıyla doğru biçimde yapılan başvurularla çok kısa süre sonra tazminat alınabilmektedir. Uyuşmazlık durumunda dava açma hakkı her zaman bulunur. Tazminat hesaplama aşamasında, trafik kaza tespit tutanağında yazan kusur oranı dikkate alınır ve tazminat hesaplama bu kusur oranına göre yapılmaktadır.

Trafik Kazası Tazminatı

Hiçbir bedel, yaşanan trafik kazası ile oluşan manevi hasarları gidermekte başarılı olamıyor. Ancak hem aracınızın tamiri, hem yaralanmalardaki hastane masraflarını, hem de ölüm durumlarında tazminat alma hakkını trafik kazası tazminatı sayesinde alma hakkına herkes sahiptir. Trafik sigortası, tam anlamıyla bir sorumluluk sigortası olarak devrededir. Diğer birçok sigorta türünde, amaçlanan sigortayı yaptıranı güvence altına almaktır. Oysa yasal olarak zorunluluk olan zorunlu trafik sigortası, yaşanan trafik kazasında zarara uğramış olan kendisi dışındaki kişileri güvence altına almaktadır. Trafik kazası tazminatı ödemesi de karşı tarafa yapılıyor. Bu tazminatın alınması için özenli bir çalışma uzman danışmanlık ile yürütüldüğünde kısa sürede sonuç alma şansınız da bulunuyor.

Trafik Kazası Sigortası Kapsamına Girenler

Trafik kazası tazminatı; kazaya karışmış olan araçlar için kusur oranına bağlı olarak devreye girer. Kapsamında ise; oluşan maddi hasarlar, yaralanmalar için sağlık giderleri, sakatlanma ve ölüm gibi durumlar için tazminat teminatı bulunur. Bu tutarlar ise oluşturulan poliçe limitlerine ve kazada zarar görenlerin haklı olma durumlarına bağlı olarak sigorta şirketi tarafından karşılanmaktadır.

Belirtilen bu üç teminat ile hak edilen trafik kazası tazminatı, uzman danışmanlık firmaları ile çalışma sonucunda kısa sürede alınabilir. Zorunlu olarak yapılması gereken trafik sigortası için tüm sigorta firmaları, aynı oranlardaki teminat ve limitleri kullanmaktadır. Standart olarak belirlenen bu teminat limitleri için farklılaşma yapmak mümkün olmasa bile, poliçe içerisine ek hizmetler dahil edilebilir ve farklı teminatlardan faydalanmak mümkün olur. Yaşanan trafik kazası sonrasında ortaya çıkan kalıcı hasar, araç değer kaybı, destekten yoksun kalma gibi durumlar için zorunlu trafik sigortası tazminatı bir uzman danışmanlık hizmeti alınarak devreye sokulabilir.

 Trafik Kazası Tazminat Hesaplaması ve Teminat Limitlerini Aşma Durumu

Basit bir anlatım ile trafik sigortası tazminat hesaplamasını yaparken, trafik kazası sonrasında rapora bağlı olarak belirlenen kusur oranı belirleyici olur.  Tamamen kusuru olan birinin, tazminat alma hakkı bulunmaz. Bir örnek ile ifade edecek olursak; trafik kazası ile %40 kusurlu olduğunuz belirlenmiş, eksper ise bu kusurunu onayladı ise, çıkarılan 10 bin TL tutarında tazminatın 15.000 TL’nin %40’ı kadar kısmı yani 4.000TL olacaktır. Belirleyici olan kusur oranı belirlemesinde ise; trafik kazası sebebiyle sakat kalan veya ölen kişi yaşı, maaşı, sakatlık oranı ve sigorta şirketi tarafından belirlenen poliçe veya teminat bedeli gibi kriterlerin dikkate alındığı bilinmektedir. Yetkili kurumlar dışında trafik kazası tazminat hesaplaması yapılması pek kolay bir iş olmaz.

Özellikle trafik kazası ile oluşan hasar bedelinin fazla olması, trafik sigortası teminat limitlerinin de aşılması durumunu ortaya çıkarır. Oluşan hasarın toplamının trafik sigortası ödeme limitlerinin üzerine çıktığı hallerde, kalan zararın ödenmesi sigorta ettirenin sorumluluğunda olur. Uzman danışmanlık hizmeti alarak maddi, bedensel ve hatta manevi tazminat taleplerini hızlı bir biçimde karşılama olanağınız bulunmaktadır.

Bedeni Hasar Tazminatı

Yaşanan trafik kazası sonrasında genel olarak yaralanmalar daha fazla olmaktadır. Kaza sonrasında birçok kişi sağlıkla ilgili sorunlardan dolayı mağduriyet yaşıyor. Aynı durum iş kazası sonrasında da ortaya çıkmaktadır. Maddi yada manevi olarak trafik yada iş kazası sonrasında, kişiler için zararlar oluşuyor. Özellikle kalıcı olarak sakat kalma ve hasar söz konusu ise oluşan zararların karşılanması için uzman danışmanlık ile çalışma yürütenler, Türk Ceza Kanunu kapsamında tazminat hakkına kavuşabilir. Bu tazminat genel olarak beden hasar tazminatı olarak bilinir.

Eğer bir trafik kazası sonrasında bir sağlık problemi devam ediyorsa; bedeni hasar tazminatı davalarını, var olan trafik sigortasına dayanarak kazaya karışan araçlar için açmak gerekiyor. Yasal sürecin sağlıklı ve eksiksiz biçimde sürdürülebilmesi için de uzman danışmanlık firmaları tercih edilmesinde yarar vardır. Bu firma ile yapılacak çalışma ile hukuksal tüm haklar, tam bir koruma altına alınmaktadır. Trafik kazaları sonucu ortaya çıkan bedeni hasar teminatı ödemesi için gereli olan bedel, kazaya karışan araçların sigortasız olması halinde devlet güvencesinde olduğu unutulmamalıdır.

Bedeni Hasar Tazminatı Alınması İçin Ne Yapılmalıdır?

Hemen her trafik kazası için tazminat talebi için trafik kazalarında tutulmuş olan trafik kazası tespit tutanağının bulunması zorunluluğu vardır. Zaten bu zorunluluk, yaralamalı kazalar için de geçerli olmaktadır. Bu trafik kazası tespit tutanağı ile aracı kullananın kusuru ve oranı tespit edilmektedir. Kusur olmadan trafik poliçesinden herhangi bir talepte bulunmak mümkün değildir.

Bedeni hasar tazminatı başvurusu esnasında; trafik kazası tespit tutanağı, sürücünün alkol durumunu belgeleyen rapor, kaza yapan araç ruhsat örneği ve sürücü ehliyeti ibraz edilmelidir. Bu temel seçenekler dışında; kaza sonrasında yaralanan kişilerin tedavi giderlerini gösteren faturalar, hastane raporları ve maluliyet söz konusu ise iş gücü kaybı oranını gösteren hastane heyet raporu başvuruya eklenmelidir.

Bedeni hasar tazminatı, üçüncü şahısları da ilgilendirmektedir. Tazminat talebi, kusurlu sürücü aracında bulunan kişileri de kapsar. Oluşan trafik kazasında, kusurlu kullanıcıya ait araçta bulunan üçüncü kişiler de bu haktan yararlanabilir. Yani o kişiler de uğrayacağı bedeni zararlar için tazminat talebinde bulunabilir.

Destekten Yoksun Kalma

Acı bir trafik kazası sonrasında ölen geri gelmese bile, alınacak olan tazminatlar acının bir parça da olsa hafiflemesine yardımcı olur. Uzman danışmanlık firmaları tarafından yapılacak çalışmalar arasında, kaza sonucu ölenlerin yakınlarına tazminat konusunda yardımcı olmaktır. Yakınlarının ölen kişilerin maddi desteğinden yoksun kalması durumu da zorunlu trafik sigortası kapsamında bulunmaktadır ve talep edilebilir.

Destekten yoksun kalma tazminatı; oluşan ve ölümlerin yaşandığı trafik kazasının tek taraflı veya çift taraflı kaza olup olmadığına, sürücünün kusur durumuna göre talep şartları değişebilmektedir.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatını Talep Edilmesi

Eğer trafik kazası tek taraflı ölümlü bir trafik kazası ise, genel olarak aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğu kazalardır ve kusurlu olan araç sürücüsünün vefatı sonrasında yakınlarının herhangi bir talep hakkı bulunmaz. Bu tarz kazalarda eğer, araç içindeki yolcu konumundaki kişi vefat etmiş ise tazminat talep etme hakkı ortaya çıkmaktadır. Bu kişilerin yakınları, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir.

Trafik kazasının iki taraflı ölümlü olması halinde sürücü vefatı ile kaza tespit tutanağına bağlı olarak kusurlu araç sürücüsünün yakınlarının destekten yoksun kalma tazminat talebi olmaz. Eğer bu yaşanan kazada kusurlu olmayan bir araç sürücüsü vefat ettiyse, onun yakınları için hak ortaya çıkar. Ölenin yakınları, trafik kazası tespit tutanağında raporlarla sabitlenen kusur oranına bağlı olarak bu tazminat için başvuru yapabilir. Hak sahipleri olarak, her iki araçtaki yolcu konumunda bulunan kişiler de olabilir.

Ayrıca bir aracın yaya olan birine çarpması sonucu oluşan trafik kazaları için destekten yoksun kalma tazminat talebi yapılabilir. Bu tazminat, yayanın hiç kusuru olmadığı hallerde tamamını alma yada kusur belirlendi ise o kusur oranında hak etmek anlamına gelir.

Destekten yoksun kalma tazminatı talebi yada tahsilatı, direkt olarak sadece trafik sigortasından yapılır. Ölümlü kaza sonrasında bu tazminat için- araç sahibine ve sürücüye karşı bir işlem başlatmaya gerek yoktur.

Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması yapılırken; kaza tarihi, ölen kişinin yaşı, trafik kazası rapor tarihi, Agi ücreti, ölenin eş ve çocukları için Agi, ortalama kalan ömür hesabı, çalışma süresi, eşinin yaşı, çocuklarının yaşları, anne – baba yaşı gibi birçok kriter devreye girmektedir. Bu nedenle hesaplama işlemlerinde uzman danışmanlık firması desteği mutlaka alınmalıdır. Unutulmaması gereken noktalardan biri de, destekten yoksun kalma tazminatı davası için bir zaman aşımı süresinin bulunduğudur. Zaman aşımı süreleri; ölümlü kaza 01.06.2005 tarihinden önce meydana gelmiş ise bir ölü veya bir yaralı varsa (5) yıl, birden fazla ölü ile bir ölü ve bir veya birden fazla yaralı varsa (10) yıl biçimindedir.

Destekten yoksun kalma tazminatı için ilk olarak tazminat başvurusu ve davası öncesinde sigorta şirketine yazılı dilekçe ile başvurmak gerekir. Eğer bu tazminatı sigorta şirketi 15 gün içinde ödemezse, sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapılarak dava açılması gerekir.

Yanlış Teşhis ve Tedavi Tazminatı

Yaşadığımız sağlık sorunlarını gidermek amacıyla özel yada devlete ait olan hastanelere giderek teşhis yada tedavi olmaya çalışıyoruz. Önemli bir görevi yerine getirerek, can ile çalışma yürüterek görevlerini yapan sağlık çalışanları da zaman zaman çeşitli hatalar yapabiliyor. Bu nedenle de tedavi amacıyla hastanelere giden hasta- zarar görebiliyor. Yanlış teşhis ve tedavi tazminatı başvurusu yapmak için tıbbi uygulama hataları kapsamında değerlendirilmektedir. Bu durumun oluşmasında doktor tarafından yanlış tedavi uygulaması neden olabileceği gibi, yapılan eksik tedavi uygulaması da bir nedendir. Bu gibi durumlarla karşılaşılması halinde alınabilecek olan yanlış teşhis ve tedavi tazminatı için yasal evrakların hazırlanması, dava açılması, bedelin alınması gibi süreçlerin sürdürülmesi için uzman danışmanlık kurumlarıyla çalışma yürütmek daha iyi sonuçlar almanızı sağlayacaktır.

Özel yada devlet hastanesine gelmiş hastanın tedavi edilmemesi ve buna bağlı olarak zarar görmesi tıbbi uygulama hatası olarak görülür. Bu duruma; doktorun ilgisiz olması, hastalık hakkında yetersiz bilgisi ve yeteri kadar deneyimi olmaması neden olabilir. Bu durumlarda oluşan zararın karşılanması amacıyla hasta yada yakınları dava açabilir. Hatta bu hatalardan dolayı hastanın ölmesi durumunda, yakınları için destekten yoksun kalma tazminatı hakkı ortaya çıkmaktadır. Sakat kalınması halinde de, iş gücü kaybı tazminatı ile manevi tazminat davası açılabilmektedir.

Yanlış Tedavi ve Tıbbi Müdahale Tazminatı Hakkı

Özel yada devlet hastanesinde hastanın; bilgisizlik, denetimsizlik veya ilgisizlik, yanlış tedavi uygulaması gibi nedenlerle zarar görmesi de bir tazminat hakkı doğurmaktadır. Bu konuda dava açılması, tıbbi uygulama hatası olması halinde mümkün olur. Hasta, hastane personeli yada doktorlar sebebiyle bir zarar görmüş olmalıdır. Dava için hastanın gördüğü zararda başvuru yapılan hastanedeki kişiler kusurlu olması şarttır ve hastadan kaynaklı yaşanan bir kusurda tıbbi uygulama hatası ortaya çıkmamaktadır.

Yanlış Teşhis ve Tedavi Tazminatı İçin Açılabilecek Davalar

Yanlış teşhis ve tedavi nedeniyle bir ölümün yaşanması durumunda yakınları tarafından destekten yoksun kalma tazminatı davası açma hakkı doğmaktadır. Ölen kişinin yaşadığı zaman elde ettiği geliri kazanamayacağı göze alınarak bir bedel talep edilir. Dava, ölen kişinin bakması gereken kişiler tarafından da açılabilir ve tazminat talep edilebilir. Destekten yoksun kalma tazminatı davası; ölüme sebep olan doktor, hastane çalışanı ve kuruma karşı dava açılmaktadır.

Gidilen hastanede çeşitli sebeplerle zarara uğramış olan kişinin sakat kalması halinde de iş gücü kaybı tazminatı talep etmek için dava açma hakkı bulunmaktadır. Hastanede yaşanan yanlış teşhis, tedavi, bilgisizlik, ilgisizlik yeterli tecrübenin olmaması gibi nedenlerle sakatlanan kişilerin hayatlarında meydana gelebilecek güçlükleri karşı biraz olsun hazır olabilmesi için tazminat talep etme hakları vardır. Bu sakatlanmaya bağlı olarak açılan tazminat davası, iş gücü kaybı tazminatı davası olmaktadır. Sakat kalarak iş gücü kaybına uğrayan kişi, iş gücü kaybı tazminatı yanında; yaşamakta olduğu sağlık sıkıntısından kurtulabilmek için gerekli sağlık masraflarını, yol, barınma gibi diğer masrafları da talep edebilir.

Tedavi amacıyla gittiği hastanede bir takım zararlar yaşamış olan hastanın ölmesi durumunda yakınları tarafından, yanlış teşhis manevi tazminat davası açma hakkı bulunur. Her ne kadar öleni geri getiremese de yaşanan acıları hafifletme için başvuru yapılabilir.

İş Kazası Tazminatı

Yeni iş kanunu çerçevesinde, her işçinin de önemli hakları var. İş yerinde yaşanabilecek olan iş kazaları sonrasında ölüm yada yaralanma durumları için açılabilecek iz kazası tazminat davaları bulunuyor. Bu iş kazası tazminat davasını, işçi kendisi açabileceği gibi ölüm haline yakınları da açabiliyor. İş kazası tazminatı, maddi yada manevi zararların karşılanması için açılıyor. Bu davalar; hem işverene hem de taşeron firmaya karşı açılabildiği gibi yasal sürecin sağlıklı biçimde ilerlemesi için uzman danışmanlık kurumlarıyla çalışmak daha iyi sonuçların alınmasını sağlıyor.

İş kanunu gereğince, çalışılan iş yerinde; yasada belirtildiği ölçülerde koruma önlemi alınmalı, yasal yükümlülükler yerine getirilmeli ve buna rağmen işçinin zarara uğraması halinde işverenin bu zararı karşılama zorunluluğu bulunmaktadır. İşverenin, işçinin iş sağlığını ve güvenliğini sağlamak zorunluluğu bulunur. İş kazası tazminatı davası açabilmek için öncelikle ortada hukuka aykırı bir fiilin olması ve buna bağlı olarak işçi için bir zararın oluşması gerekir. Bu durumda işçi yada yakınları, bedensel veya ruhsal açıdan zarara uğramasına karşılık olarak tazminat talep edebilir.

İş Kazası Olarak Neler Gösterilme ve Tazminat Konusu Olmaktadır?

İş kazası tazminatı davası için iş kazası sayılan durumlar oldukça fazladır:

  • İşyeri içinde işçinin uğradığı bedensel veya ruhsal zararlar iş kazası olarak sayılmaktadır. Maruz kalınan olay, işyerinde gerçekleşmiş olmalıdır.
  • İşverenin görev amacıyla işçiyi farklı bir yere göndermesi ve bu ortamlarda işçinin geçireceği kaza da iş kazası olmaktadır.
  • İşverenin işi sebebiyle işçinin kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasında da gerçekleşen her türlü olay iş kazası olarak görülerek tazminat davasına konu olabilmektedir.
  • Emziren kadın işçi için, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanı vardır. Bu zaman içinde maruz kalınan kazalar da iş kazası tazminatı davası için konu olabilir.
  • İşçinin, işe geliş gidişinde işveren tarafından tahsis edilen bir araçla yaptığında meydana gelen her türlü kaza iş kazası olarak görülür ve tazminat davası için bir konudur.

İş kazası tazminatı için bir olayın iş kazası olarak görülmesi için ise şu unsurlar gerekir:

  • İş kazası sonrasında işçinin, işçinin bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesi gerekir.
  • Oluşan ve işçinin zarara uğradığı kazanın 5510 sayılı kanunun 13. Maddesine uygun olması gereklidir.
  • İş kazasına maruz kalan işçinin, sigortalı olması gerekmektedir.
  • İş kazası için nedensellik bağı aranmaktadır.

İş kazası tazminatı davası sonunda; işçinin tedavi giderleri, çalışmadığı döneme ait kazanç kaybı, çalışma gücü kaybından yada yitirilmesinden kaynaklanan zararlar, ekonomik gelecek sarsılması nedeniyle oluşan zararlar talep edilebilmektedir. Ölüm halinde ise cenaze masrafları, ölümün gerçekleştiği ana kadar olan tedavi masrafları, destekten yoksun kalma tazminatı talepleri ve manevi tazminat talepleri yapılabilmektedir.

İşçi Alacakları

Her çalışanın amacı, çalıştığı işyerinde sorunsuz biçimde uzun süre çalışabilmek ve mümkünse emekliliğine kadar devam edebilmektir. Ancak oluşan bazı durumlara bağlı olarak ayrılık yaşanabilir. Bu durumda işçi için bazı haklar ortaya çıkar. İşçi alacakları olarak ifade edilen bu alacaklar, işçinin iş sözleşmesinin sona ermesi ile oluşur. Yeni iş güvenliği ile de belirlenmiş olan işçi alacakları tahsil edilebilmesi için uzman danışmanlık kurumlarıyla sürecin yürütülmesi halinde bir an evvel hak edilenlere ulaşmak mümkün olmaktadır.

Bir işçinin, iş güvenliği hükümlerine bağlı olarak iş alacakları kapsamına girmesi için şartlar vardır. Buna göre çalışılan ve alacakların istendiği işyerinde 30 veya üzeri çalışan olmalı, o işyerinde en az altı aydır çalışıyor olmalıdır. Bir işçi işten atılmışsa ve iş güvenliği kapsamına giriyorsa, işe iade davası açma hakkına da otuz gün içinde sahip olması anlamına gelir. İş alacakları davası ise şunlar için açılabilir:

Kıdem Tazminatı: Bir işçinin iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nda sayılan nedenlerle son bulması halinde devreye giren alacaktır. Alabilmek için; 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi işçi olmak, en az bir yıl o işyerinde çalışmış olmak, sözleşmenin iş kanununda belirtilen nedenlerden birisi ile sonlandırılmış olmak gibi gereklilikler bulunur. Sözleşme bitimi öncesinde işveren tarafından haksız sebeplerle yada işçi tarafından haklı görülen sebeplerle sonlanması halinde de kıdem tazminatı hakkı elde edilir.

İhbar Tazminatı: İşverenin, 4857 sayılı İş Kanunu 17. maddesi gereğince, iş sözleşmesini fesih etmeden işçiye yazılı olarak bildirim yapması gerekir. Kanunda belirtilen bildirim süreleri dışında fesih söz konusu olursa ihbar tazminatı alacağı ortaya çıkar. Sözleşmenin; işçi tarafından feshedilmesi, işçinin deneme süresi içinde feshedilmesi, işverenin haklı nedenleriyle feshedilmesi i durumlarında ihbar tazminatı ödenmez.

İş Kazası, Meslek Hastalığı Tazminatı: Yaşanan iş kazalarına bağlı olarak işçinin hak ettiği maddi ve manevi olarak uğradığı zararlara karşılık alabileceği işçi alacaklarıdır. Bu alacaklar arasında; ölüm halinde cenaze giderleri, yakınlarına verilecek destekten yoksun kalma tazminatı, tedavi giderleri, çalışma gücünün azalması yada kaybolması ile oluşan kayıp giderler, çalışmadan geçen süre için kazanç kaybı, ekonomik olarak yaşanan sıkıntılardan dolayı oluşan kayıplar bulunmaktadır.

Fazla Mesai Ücreti: Kanun gereğince bir işçinin çalışma süresi, haftalık 45 saat olarak belirlenmiştir. Bu süreden fazla yapılan çalışma, fazla çalışma kapsamına girmektedir ve işçinin onayının alınması zorunluluğu vardır. Günlük çalışma süresi ise, en fazla 11 saat olup haftalık çalışma 45 saati aşmamış olsa da günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılmaktadır. Mesai ücreti, 1,5 yevmiye olarak ödenmelidir.

Hafta Tatili Ücreti: Her işçinin kanun gereği hafta tatili, haftada altı iş günü dışında yedinci gün 24 saat boyunca sahip olduğu dinlenme hakkı olmaktadır. İşverenin, ücreti o gün için tam olarak ödemek zorunluluğu vardır. Eğer hafta sonu çalışması varsa, fazla çalışma yevmiye alacağı hakkı doğar.

Bu işçi alacaklarına ek olarak; Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti, Yıllık İzin Ücreti, Asgari Geçim İndirimi, Kötü Niyet Tazminatı gibi alacaklar da işçi alacakları davasında şartların oluşması haline konu olmaktadır.

İşgücü Kaybı Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

İnsanlar kendilerini yada mallarını, olumsuz durumlara hazır hissetmek amacıyla sigorta firmalarının sunduğu ürünleri kullanarak sigorta yaptırmayı seçiyor. Ancak sigorta yaptıramayan kişiler için de devlet tarafından sunulan bazı güvenceler bulunuyor. Özellikle çalışanlara yönelik olarak yasalar tarafından belirtilen güvenceler; yaşanabilecek iş kazası, işten çıkarılma, atılma gibi durumlarda devreye sokuluyor. “İş kazası geçirdim” yada “çalışırken kaza geçirdim“ diyorsanız, hakkınız olan tazminatı alabiliyorsunuz. Elbette sürecin daha hızlı ilerlemesi de iş kazası tazminat hakkını almak için uzman danışmanlık kurumlarıyla yapılan çalışmalarda mümkün oluyor.

İş Kazası Tazminat Hesaplama

Sigortalı çalışan olarak çalışırken iş kazası geçirdim diyenler için, maddi tazminat davası ve manevi tazminat davası açma hakkı bulunuyor. Öncelikle iş kazası geçirdim diyenlerin, geçirdiği kazanın bir iş kazası kapsamında olması gerekiyor. Aynı zamanda dava için, bedensel zararın meydana gelmiş olması gereklidir. Ayrıca kaza ile zarar arasında uygun bir nedensellik bağının arandığı da unutulmamalıdır. Bu koşullara bağlı olarak açılan dava sonucunda da, iş kazası tazminatı hesaplaması yapılıyor. Bu hesaplamada birçok kriter devreye girse de, esas olarak işçinin kaza geçirmemiş olduğu durumda kazanacağı gelir dikkate alınıyor. İş kazası tazminat hesaplama aşamasında dikkate alınması gereken bazı hususlar var.

Bu hususlar, kaza sonunda çalışanın sakat kalması veya ölmesi durumuna göre değişiklik gösterir. Her durumda da iş kazası tazminatı farklı kriterlere bağlı olarak hesaplanır. Sakat kalıp yaşlılık koşullarına bağlı olarak, çalışma hayatının devam etmeyeceği durumlar dikkate alınır. Buna göre de çalışanın zararları hesaplanır. Ölüm halinde de yine çalışma hayatının sonlanması olsa bile, aktif dönem zararları ile birlikte pasif dönem zararı olan yaşlılık aylığı zararının da hesaplaması yapılır.

İş kazası maddi ve iş kazası manevi tazminatlarını çalışan açabileceği gibi; bekar ise anne babası, evli ise eşi yada çocukları açacakları dava ile alabilir. Hak edilen iş kazası tazminat bedeline tazminat davası avukat masrafları da eklenir.

Trafik Kazası Tazminat Hakkı

Çalışanlar yanında, yaşanan kazada kusur oranına bağlı olarak yaralanan yada sakatlananlarla vefat edenler için de trafik kazası tazminat hakkı bulunmaktadır. Uzman danışmanlık kurumlarına başvurup “trafik kazasında yaralandım”, “trafik kazası geçirdim” ve “trafik kazası tazminat hesaplama yaptırmak istiyorum” dediğinizde en detaylı biçimde hakkınızı almanız için bilgiler verilecektir. Elbette buna bağlı olarak ister iş kazası tazminatı ister trafik kazası tazminatı alacak olun, nasıl tazminat alırım sorusuna da yanıt bulacaksınız.

Trafik Kazalarında Manevi Tazminat Nasıl Hesaplanır?

Artan araç sayısına bağlı olarak trafik kazaları sayısı da artarken, yasalarca yaptırılması zorunlu olan zorunlu trafik sigortası ve kişilerin araçları için yaptırmış olduğu kasko sigortaları devreye giriyor. Birçok kişi, acı sonuçlanan trafik kazası sonrasında maddi tazminat alabileceğini düşünüyor. Oysa uzman danışmanlık kurumlarının da desteği ile kusura bağlı olarak trafik kazalarında manevi tazminat elde etme hakkınız da bulunuyor.

Trafik kazalarında maddi tazminat hakkı olarak; tedavi masraflarının karşılanması, iş gücü kaybının giderilmesi, yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı, çalışamadığından gelirlerin tazminini ve kaza dolayısı ile yapılan tedaviye ilişkin giderler karşılanabiliyor. Bu durumlar yaralanma sonucu istenebiliyor. Ölüm halinde ise yine maddi trafik tazminatı olarak, ölen kişinin yakınlarının ölenin desteğinden yoksun kalması sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze masrafları adı altında tazminat hakkı var.

Manevi tazminat ise ölen kişinin yakınlarının; yaşamış oldukları elem, acı ve üzüntü nedeniyle talep edilebiliyor. Aynı hak, yaralanma ile biten trafik kazası sonrasında da bulunuyor. Trafik kazalarında manevi tazminat ile elde edilen hak; trafik kazası mağduru hayatta ise kendisi, vefat etmiş ise yakınları (annesi, babası, eşi, çocukları, kardeşleri, nişanlısı, bakım ve desteği altındaki kişiler) alabilir. Unutulmaması gereken önemli bir nokta, tazminat isteme süresinin Ceza Kanunlarında düzenlenmiş olan zamanaşımı süresini aşmamış olmaması gerektiğidir. Bu süre; yaralanmalı trafik kazalarında 8 yıl, ölümlü trafik kazalarında 15 yıldır.

Trafik Kazalarında Manevi Tazminat Hesaplama

Trafik kazası esnasında hayatını kaybetmiş olanlar için verilecek olan tazminat tutarı için sigorta poliçelerinde her zaman üst sınır bulunmaktadır. Her ne kadar kazayı geçiren kişiye yada yakınlara ne kadar tazminat ödeneceği sorusuna net cevap vermek yanlış olsa da, bu konuda uzman kişiler tarafından hesaplanma yapıldığı bilinmelidir. Bu hesaplama yapılırken de; hayatını kaybeden kişinin yaşı, aile ekonomisine verdiği katkı miktarı, geride kalan yakınlarının sayısı gibi birçok kriter devreye girmektedir. Örnekle ifade etmek gerekirse, trafik kazasında vefat etmiş olan 65 yaşında biri ile 25 yaşında olan kişi arasında tazminat farklı olmaktadır. Trafik kazası manevi tazminat hesaplaması esnasında; kaza geçirenin ekonomik durumu ve uğramış olduğu zararların tam olarak tespiti çok önemlidir ve bu işin uzman danışmanlık kurumlarınca gerçekleştirilmesi gerekir. Eğer tespit sırasında; hasarlar delilleri ile tam anlamıyla ispat edilmişse, asgari ücret üzerinden zararın hesaplanması yapılır.

İşgücü Kaybı Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Günlük yaşam içerisinde her an bazı kazalara karışarak, yaralanabilir veya sakat kalabilirsiniz. Bu kazalar; sokakta yürürken, trafikte aracınızla ilerlerken, işyerinde çalışma yürütürken ve benzeri birçok durumda başınıza gelebilir. Çoğu kez de bu kazalardan birinci derecede sorumlu olmazsınız. İşte bu durum tazminat hakkını doğurur. Oluşan kaza sonrasında, hatası olan kişilerden yasa gereği yada sigorta firmaları aracılığı ile tazminat elde edebileceğinizi bilmelisiniz. Kaza bir trafik kazası yada iş kazası da olabilir. Bu durumda uzman danışmanlık firmaları ile yapılacak süreçlerle yönetim yaparsanız, tazminatı elde etmeniz daha kolay hale gelebilir. İş kaybı tazminatı, bu gibi durumlarda en fazla hak edebileceğiniz seçenek olur.

İşgücü Kaybı Tazminatı Hesaplama

İşgücü kaybı tazminatı hesaplaması konusunda; kişinin gelir durumunda eksilme, bu olmasa bile beden gücünde eksilme olması, bu durumun kazançlarında kazanç kaybı oluşturması, aynı işi yapanlara oranla daha fazla efor harcaması gibi durumlar dikkate alınmalıdır. Tazminat için başvuranın herhangi bir işte çalışması durumunda bile günlük yaşamı devam ettirme aşamasında yaşayacağı güç kaybı belirlenmelidir.

İş gücü tazminatı hesaplama konusunda biz daima yanınızdayız ve önceliğimiz güven oluşturma ilkesine bağlı olarak maddi - manevi tazminat dosyalarınızı profesyonel kadromuzla değerlendiriyoruz. Gerekli olan tüm resmi belgeler, kanun mevzuatları dikkate alınarak eksiksiz biçimde hazırlanarak işlemler hızlandırılır.

Uzman danışmanlık ekibimiz tarafından yapılacak iş kaybı tazminat hesaplaması aşamasında eksiksiz işlem sürecinin ilerlemesi için; bu olayla ilgili hesaplanmış olan tazminatlar incelenir, davalı olan kişinin kusur oranları belgelendirilir, alınmış raporlar ve zamanları tespit edilir. Kaza geçirenin doğum tarihleri tespit edilir, asgari geçim indirimi belirlenir, olayın meydana geldiği zaman tespit edilir. Bu tespitlerin tamamı, iş kaybı tazminat hesaplaması aşamasında gereklidir. Aynı zamanda kaza geçirenin, gelecek aktif ve pasif dönemleri ile ilgili gerekli tüm tespitler de eksiksiz olarak belirlenir. Eksik ve yetersiz bilgi ile yapacağınız başvuruların olumsuz sonuçlanabileceğini unutmadan uzman danışmanlık kurumumuza yönelmenizde yarar vardır. Alacağınız iş kaybı tazminatı hesaplaması, kuruşu kuruşuna hak edilenin alınmasına, düzgün süreçlerle yönetim çalışması sonunda kurumumuzla elde edebilirsiniz.